Türkiye’de Neden Krematoryum Yok? Teknik, Yasal ve Altyapısal Açıdan Bir Değerlendirme

Kremasyon (ölü yakma), günümüzde birçok ülkede hem dini hem de seküler nedenlerle tercih edilen bir cenaze yöntemidir. Japonya, Hindistan, Almanya, İsveç, İngiltere ve ABD gibi ülkelerde yaygın şekilde kullanılan kremasyon yöntemi, yer tasarrufu, hijyenik koşullar ve çevresel etkiler açısından öne çıkmaktadır. Ancak Türkiye'de bu yöntem neredeyse hiç uygulanmamaktadır. Bu yazıda, krematoryumların Türkiye'de neden bulunmadığını teknik, yasal ve yapısal yönleriyle ele alıyoruz.


1. Mevzuat Durumu

Türkiye'de defin işlemleri 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Mezarlıklar Kanunu, Belediye Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde yürütülmektedir. Bu düzenlemeler esas olarak toprağa defni esas alır. Kremasyonla ilgili özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ancak kremasyon, yasaklı bir işlem değildir. Yani Türkiye’de yasal olarak kremasyon yapılabilir, fakat bu hizmeti verecek tesis ve prosedürler belirlenmiş değildir.


2. Krematoryum Altyapısı

Türkiye’de bugüne kadar yalnızca İstanbul’da 1937 yılında krematoryum inşa edilmiştir. Fakat bu tesis zamanla kullanılmamış ve hizmet dışı kalmıştır. Günümüzde ise aktif, modern bir krematoryum bulunmamaktadır.

Krematoryum kurulumu için gerekenler:

  • 850–1200 °C arasında çalışan özel fırınlar
  • Çevreye zararlı gaz salınımını filtreleyen baca sistemleri (SCR, karbon filtreleme)
  • Soğuk depolama ve taşıma alanları
  • Ruhsatlandırma ve personel eğitimi

3. Çevresel ve Kentsel Etkiler

Kremasyon, geleneksel defin yöntemine göre daha az alan kullanır. Bu durum özellikle büyükşehirlerde yer tasarrufu açısından avantaj sağlar. Ayrıca modern krematoryumlar çevresel filtreleme sistemleriyle karbon salınımı ve partikül yayılımını minimum seviyeye indirir.

Ancak Türkiye’de bu sistemlerin çevresel etkileriyle ilgili teknik yönetmelikler ve denetim prosedürleri henüz oluşturulmamıştır. Bu da yeni tesislerin kurulmasında belirsizlik yaratmaktadır.


4. İnanç ve Talep Faktörü

Türkiye’de nüfusun büyük çoğunluğu Müslümandır ve İslam’da geleneksel olarak toprak altına gömme uygulanır. Bu durum, kremasyon talebinin düşük olmasına neden olmaktadır. Ancak yabancı uyruklu kişiler, Hristiyan ve Budist bireyler ile ateist veya seküler vatandaşlar tarafından zaman zaman kremasyon talebi oluşmaktadır.

Bu talepler, altyapı eksikliği nedeniyle genellikle yurt dışına yönlendirilmektedir. Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşları arasında kremasyon talebinde artış olduğu gözlemlenmektedir.


5. Ekonomik Açıdan Kremasyon ve Maliyet Analizi

Krematoryum kurulumu yüksek başlangıç maliyeti gerektirse de, uzun vadede defin masraflarına göre daha ekonomik olabilmektedir. Gömü işlemlerinde mezar yeri, taş, defin hizmeti, bakım gibi sürekli maliyetler oluşurken; kremasyon tek seferlik bir işlemdir.

Ortalama maliyetler:

  • Kremasyon fırını: 150.000 – 400.000 USD
  • Tesis kurulumu: 500.000 USD +
  • İşletme maliyeti (doğalgaz, personel, bakım): aylık 15.000 – 30.000 TL
  • Birim kremasyon hizmet bedeli (dünya ortalaması): 300 – 1000 USD

Sonuç

Türkiye’de krematoryum bulunmamasının temel nedenleri; mevzuat eksikliği, altyapı yatırımlarının yapılmamış olması, toplumsal talebin sınırlı olması ve yeni bir uygulama için düzenleyici standartların netleşmemiş olmasıdır.
Ancak artan nüfus, kentleşme ve mezarlık alanı sıkıntısı, kremasyonun gelecekte alternatif bir yöntem olarak değerlendirilmesini gündeme getirebilir. Bu doğrultuda, teknik altyapı planlaması, çevresel etki analizleri ve yasal düzenlemelerin öncelikli olarak hazırlanması önerilmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Online CV oluşturucu siteler 2025 tam liste detaylı anlatım

Kemik Tozu Üretimi ile Para Kazanma

Küçük Yumurta, Büyük Kâr: Bıldırcın Yumurtası Yetiştiriciliğinde Altın Rehber